Aleyda Jeneska – Turuncu ve Goygoy
Sen örgü örmeyi bilmiyordun
Zaten sevmelere niyet ettiğin
Adamlar puşi takardı
Ben örsem sürgün hırkası örerdim
Gezginlikten nasibini almamışlara
Türlü örgülerimiz vardı
Perçem zülüf takımından
Çirkin gidemedik bile
Kimseden.
Saçlarımız akardı Irmaklara benzeyerek bulanık
Güzel yürürdük o kadar ki
Bulgur aşı yaparız sanılırdı
Aşağı bulvardaki köpekleri
Burnundan öperkenki ciddiyetle
Sen buraya ait değilsin
Dedirten hallerimiz vardı
Bizi susturamayan herhangi bir sevgilimiz
Siz bu ülkeye ait değilsiniz derdi
O denli leylim sekiminden
Sevilirdik
Dövüşmeyi bilmeyen faşizme karşı adamlar tarafından
Kendiyle taralı, kendi kendinin tarafını tutan adamlardı
Bunlar
Hatıralı ısrarcı söyleyişlerimize tav olurdu, ıslak badem seven asiller!
Geceleri rüyalarında bütün dostlarını öldürür
Burnu kanayarak uyanırlardı
Eğer ayva türlerini sevselerdi senin
Delirdim sanarak ağlarlardı
Eğer kamburluğumu sevselerdi benim
Delirdim sanarak ağlarlardı
Muhakkak bir ihtimaldi bunlar
Güzel gidişimize ‘’böyle bir sevmek görülmemiştir’’ diyerek eşlik eden
Sağlam bir adam görünümünde
Genç coğrafyacıların denize atmaya niyetlendiği eski bir topografya haritasıydı, O
Gözleri baykuştan devşirilen bizdik
O köle pazarında esmer bir rakkas görmüş
Şaşkın entari
Tenhalarda gezmeyi çoktan bırakmış
Tren kondüktörleri
Bizi yan yana geçen geceleri unutmaya zorlamasalar
Şu mavzer çığlığı giderdi
Küpelerin çok usulca yakıştığı kulaklarımızdan
Sanki örgütlenmeden bir şey yapar mıydık biz
Bu ne besmele bu ne nergis bu ne yoğun kırmızı
Hayallerimiz tasavvuru zor evlerinde
Yan flüt çalan virtüözler vardı