Hakan Şahin – İstanbul’da Bir Semttir Gülüşün
sen güldüğün anda, bir Fransız filmi yeniden çekilir
Manipüle edilir tüm renkler, iki dedektif bir masalda kurşuna dizilir
İstanbul’un ortasında bir çocuk, katmerli begonyaları yanına alarak gülüşüne sığınır.
Nasıl söylemeli insan, bir bilsem; Elma denince, aklıma 9 mm’lik gülüşün gelir;
Erkenden kalkınır, kentleşme durur, kin durur, çocuklar güvenle sokağa bırakılır.
sen güldüğün zaman, patika bir yolda iki çoban olabildiğince çarpışır,
Kana karışır gülüşün, kanserli bir çocuk sağlığına kavuşur,
Albinolar yalnız olmadıklarına karar verir, Afrika güler, kapitalizm çürür.
Rayihaların, fiyakalı insanlar üzerinde etkisi sona erer, moda ölür.
Anlatılması mümkün olmayan güzellikler, Beyoğlu’nda gösterime girer, Halk yürür,
Hakim mütemadiyen cevap verir, film biter, gülüşün kayıtlardan düşürülür.
Arz-ı halim, kafamın içinde bir roman kalabalıklığına doğru sürülür,
Nietzsche, son çayı demler: gülüşün, hiçlikten gürül gürül şiir döktürür.