İsmail Detseli – Ağşam Sohbeti
Esgi Gonyalılardan iki gardaşın 60 yıl önce yaptıkları bir ağşam sohbeti
Büyük ağa, küçük gardaşına şöyle der.
Len bizim oğlan, ağşama gel de azıcık laflayalım. Valla eyice bugaldım len. Dilim şişti, heç benim derdimden ağnayan yok, halimden bilen yok, çoluk çocuk, avrat, hepisi gendi havasındalar; temam mı, aman gulak arkası itme bu lafımı haa?
Temam ağa.
Ağşam olur.
Kapı vurulur
Tak tak takkk,
Kim ooo?
Ben geldim ağa, evdemising?
Gel gel evdeyim hazar, nerde olacam len, ağşama gel didim ya saga.
Olur a canım bir iş-güş neyim çıkar diye sordum.
Esselamaleyküm.
Alikümselam bizim oğlan, buyur buyur şöyle köşeye geç otur len.
Olmaz ağa allasen herkez yerini bilsin, sen geç yukarı sedire.
Ne hayır ağa, bu günnerde pek mırrığın mırık değil, öyle oflayıp poflayyon ya.
Len nere oflamaycan, işler hep tersine gidiyor, bazen öyle zaman oluyo kı sanasın canım çıkıvıracak yahu.
Ne oldu da ağa, derdin ne?
Gaç öyle derdim filan da yok, amma bazı öyle can sıkıcı şeyler oluyo kı gardaşım, insanı dinden imandan çıkarıvırıyolar.
Ne oldu yahu bu gadar celallenecek, gızacak, köpürcek?
Len neler olmadı kı şu son günlerde, bazı insanları bir gaşık ganda boğasım geliyor ne dersen de gardaşım. Nerde didikodu var, nerde yalandolan var, nerde mesmunsuzluk (uğursuz) var, hep beni buluyor.
Böğün işim yoğudu çocuklar irkenden tarla işlerine getmişler, ben de öğleye doğru şöyle guruçaydakı tarlaya bir bakayım, ekin azıcık bozuk gibiydi baharda acaba düzeldi mi, yeşerip tarlayı bitamam gapattı mı deyi bakacağıdım.
Orlarda şööle gezinirken gulağıma uzakdan bir vızıltı gelir gibi oldu, sağa sola gulak gabartırkan bir ne göreyim, yanı başımda bir tomafil.
İçinde de iki gişi, şöle kelli felli. Başları futerli, boyunları gıravatlı, ağzı yüzü düzgün adamlar nerden setenlediler(dolandılar) geldiler bilmem, yanı başımda bitivirdiler.
Selam virmeleriyle tomafilden aşağı inmeleri bir oldu.
Alikümselam ağalar, buyurun didim.
Ordan buradan lafları dolandırmaya başladılar, belli ki benim ağzımdan laf almaya oğraşıyolar.
Bakın gardaşım, ne söyleyecekseniz gıvırıp çevirmeden söyleyin lafı ağzınızda geveleyip durman, ben öyle alengirli işlerden ağnamam, didim sertçe.
Eeee ne didiler ya?
Dur ağnadacım patlama yahu. Anayın garnında nasıl durdun dokuz ay on gün.
Eyi de, beni de meraklandırdın ağa yahu.
Len dur, lafı ağzıma dıkma. Şu bizim annacımızdakı (karşımızda) Garagil var ya.
Ee var. İşte bunlara gelmişler aslında o adamlar.
Yalnız beni birez saf görünce akılları sıra alacakları tarla hakkında bilgi almak isterlerimiş benden.
Ne tarlası yahu?
O Garaların uzunbınardakı goca tarla var ya, onu satacaklarımış.
Ee onlar nerden duymuşlar satılacağını, nerden gelmişler, nerelilerimiş?
Dur len, ahret sorusu sorar gibi arka arkaya sorma da soluklanalım birez, hay len.
Adamlar tarlayı gizili satacaklar allehem birez kopretife borçlanmışlar, el duymadan işi gapadacaklarımış; adamlarla gasabada kopretifte tanışmışlar, tarlayı bunnara eyi bir öğmüş bizim gara gardaşlar. Onnar da beni oralarda görünce bana sordular. Garaları bilin mi? Uzunbınardakı onların tarlasını bilin mi deyi? Ben de, bilirim, didim. O tarlayı bize bir göstersen sana zahmetse, didiler.
Gardaşım siz şu tomafili buraya durdurun, birez yörümemiz ilazım tarlaya varmak uçun deyince, tarlanın yanına gadar tomafil varır yanaşır dediler, sen tarlayı yağnış bilmeyesin, demez mi köftehor. Saç başımdan gıvrayıvırdı len, garşınızda düzenbaz mı var Garalar gibi, ben yitmişime basdım, onnardan daha eyi bilirim onnarın tarlalarını, onnar size yalanı sıpıtmışlar didim.
Adamlar benim ne gadar dürüst ve mert gişi adam olduğumu hemen ağnadılar. Yörüdük, tarlanın başına vardık. Ağa burası gaç gayme eder, sulanır mı, virimi nasıl, toprağı eyi mi… filan deyi sorular sordular, cevaplarını alıp gettiler.
Gaç gayme istemişler goca tarlaya? Beş bin gayme.
Peki ider mi ağa o tarla o parayı. İder itmez, mal müşteriye satılır amma o tarlayı onnarın babaları zaten gavur Hasangilden beş bin altına almışımış aslına galırsan, şimdi daha fazla itmesi ilazım.
Amma o zaman Osmanlı dönemiymiş, atalarımız parayı altın olarak gullanırlarımış, nur içinde yatsınlar.
Yani ne dimek şimdi bu ağa?
Ne dimek len, işte esgileri ağnadıyom saga, Osmanlı çökünce Mustafa Kemal Atatürk başa geçmiş, bakmış altınlar halkın elinde, hazinede heç altın yok, para olarak bu gaymeyi piyasaya çıkarmış. Akıllı adammış canım böyük ata. Ey halkım lira da bir, gayme de bir deyivermiş; yani bir altın bir gayme olmuş; böylece halkın elindeki altınları kısa zaman içinde hazineye dolduruvurmuş, ne akıl değil mi?
Valla öyle ağa, kimin aklına gelir bu yavvv!
Atatürk olmak golay mı aslanım, dünyaya garşı goymak her adamın işi mi? Doğrusung ağa, öyle ya.
Eee canını sıkan bu mu? Yoğ ülen elbette bu değil, soğna olanlara baksana eyice gulak vir de diğne, hem de tecrübe gazan. Geldim bu durumu avrada söyledim, Garalar filan tarlayı satacaklarımış deyi. Belki lüzumsuz bir gonuşmaydı emme işte boş bulunduk avradın ağzına sakız olduk.
Len bu garı gısmı var ya adamı ipe götürü gardaşım, sen hemen yeme içme doğru Garaların evine get, bu tarla işi şöyle mi, böyle mi, niye satacaksınız, derdiniz ne, diye sor.
Ulen gardaşım, bu yingen var ya, vallah billah ağzında guru bok ıslanmaz yahu. Şöyle sokağa çıkdıydım ağşama doğru, Garaların hökala Ömer garşıma dikildi. Ağzını buruşturarak, Len uzun Üssüyün, benim tarla satacağım seni ne ilakadar ider de taa evdeki garına kadar duyurmuşsun dabansız herif, dimez mi? Valla bir lafa gadir olamadım, aşşağım aşağı getti, yukarım yukarı getti; amma yine de körüyü (herifliği)elden bırakmadım. Hemen garşılığını virdim. Len senin tarlana başlarım, elin adamlarına bir yığın yalan söyleyeceğinize doğru dürüst iş yapın, hadi ordan mesmunsuz herif, dedim ayrıldım amma soğuk soğuk terledim. Yaptığımız düşük iş canım. Hele avrada duyurmamız eyice düşük, öyle ya. Hani ataların bir sözü var ya, çok yerinde bir laf etmiş atalar heç boşuna gonuşmazlarımış, yattıkları yerler nur osun atalarımızın.
Neymiş o ağa?
Ne olacak birincisi garıya sır virme.
İkincisi. Arkadan ciplilerle arkadaş olma. (O yıllarda Osmanlı dönemi herkes kadı biçimi don giydiğinden arkadan cepli diye polis, candarma, ormancı gibi devlet memurlarına denirimiş)
Üçüncüsü. Gökgörmedikten (sonradan görmüş) ödünç para alma demiş.
Ne gadar yerinde bir söz yahu. İşte biz garıya bir şey söyledik, ağşama varmadan başımıza böyük bir dert açtı.
Ağa o atasözünün arkasını da ağnat, biz de istifade edelim gayrı.
Haklısın ağnadacağım.
Bubam ırahmetli çok ağnadırdı arkadaş oturaklarında. Adamın biri oğluna öğüt verirken, aman oğlum şu öğüdümü eyi dinle ve buna hakkıyla uy tamam mı? Nedir baba o öğüt? Yukarıdakı söylediklerimin hepisini tek tek izah eder oğluna. Bubası ölür oğlanın, arkadan g… tünden ciplilerden biri ile arkadaş olur, arkadaş ki ne arkadaş, gardaştan ileri sohbetlilermiş. Bir de gökgörmedik birinden birkaç gün soğna vermek üzere ödünç para almış. Soğna bir koyun alıp evlerinin gizili yeri olan samanlıkta koyunu kesip kanları yere saçarak koyunu bir çuvalın içersine koymuş. Ardından avradını yanına çığırmış aman garı ben bir yağnış iş yaptım, bir adamı öldürüp ileşini samanlığa, samanların içine gömdüm, kimselere deme temam mı demiş. Garısı, tamam herif demem heç denir mi, demiş. Aradan bir iki gün geçmiş adam avradını sudan sebepten bir bahana ile eyice dövmüş. Vay gidi herif, avradı döven sen misin? Avrat çıkmış sokaklara, başlamış bağırmaya, benim herif gatil, daha iki gün önce bir adamı kesti, ölüsünü samanlığa gömdü, deyip basmış feryadı. Olay hemen güvenlik güçlerine, polise, candarmaya intikal etmiş. Adamın en samimi olduğu arkadan cipli arkadaşı gelmiş, niye öldürdün len adamı derken yahu arkadaş işin aslını astarını bir öğren, dur biz arkadaşız diyecek olmuş amma diğneyen kim, ellerini gelepçelemiş, yörü demiş. Tabi olay duyulunca köyde para aldığı adam hemen önünü kesmiş, arkadaş seni mapusa gatacaklar, benden aldığın şu parayı öde demiş. Adam, durun durun, demiş; atasözünün doğruluğunu ıspat etmek için yaptım bu oyunu, ben aslında bir koyun kestim samanlığa gömdüm. Bubam merhum bu işleri bana anlatıp ders vermişti, o dersi işledim deyip durumu ağnatmış; arkadaşı, garısı, gök görmedik gomşusu nadim olmuşlar, utanmışlar ama adam artık garıdan, arkadaştan, dosttan alcağını almış ve daha dikkatlı davranmayı tecrübe itmiştir.
İşte böle bizim oğlan, biz de nerdeyse avradın hatasından gongşu gatili olacaktık ya da ölecektik.
Sağlıcakla kalın.