Mustafa Köneçoğlu – Korkulacak Bir Şey Var
Dil kanarsa klavye de kanar elbet tuşlar da kanar
ve yer yüzü yorgun bir havluyla kurular kendini
ben şaşırmanın sabahından çok mu vakitsiz geçtim
bizim oralarda ölüm, hayatın ve bağlacı gibiydi
Artık bir kurşun kadar tarafsızım ölümün karşısında
esnaf gülüşü takınmazsam beni kabul etmiyor şehir
oysa benim kahkahalarım ta ortaçağdan kalma
kendime rastladıktan beri gerçekten huzursuzum
sevmek istanbul’sa benim’çin sevilmek hep gırnata
Hep kendine doğru akmaktan boğulan bir ırmak
kafası niçin kıpkırmızı karışıyor güllerin
ışıklar kapanınca yüzünde bir zenciyi dene bak
göreceksin ruhun bedeninin sömürgesi değil ki
ya aranan kan sende ise! ellerin nerde senin
Biraz daha çürük elma ye de kustur kendini
duble bardakla içtiğin o son sevinci de, emi